Dünyanın şekli ile ilgili geçmişte öne sürülen fikirler nelerdir?

Eski Mısırlılar ve Mezopotamya’da yaşayanlar, Dünya’yı bir diske benzetip, bu diskin okyanus gibi büyük bir su kütlesinde yüzdüğüne inanmışlardır. Bazı kaynaklar, onların Dünya’yı büyük bir kutu olarak gördüklerini, gökyüzünü ise bu kutunun kapağı olarak düşündüklerini belirtir. Bu bilgiler, piramit yazıları ve mumya yazıtlarından elde edilmiştir.

Eski Yunan destanlarında, Dünya okyanusun ortasında yüzen bir disk olarak tasvir edilmiştir. Homeros’un eserlerinde ise Dünya’nın düz bir tepsiye benzetildiği belirtilir. Eski Yunan’da bazıları, bu tepsinin suyla dolu olduğunu ve Dünya’nın bu suyun içinde yüzdüğünü düşünmüştür; (Thales)

Dünyanın dört filin sırtında olduğunu düşünen uygarlık, Hint uygarlığıdır. Dünya dört filin sırtında duran büyük bir dairedir. Bu filler ise bir kaplumbağanın sırtında duruyor.

Dünyanın güneş etrafında döndüğünü ve Dünya’nın yuvarlak olduğunu ileri süren ilk kişiydi. Ancak Pisagor’un bu dediğine bilimle uğraşan kişilerin dışında inanan olmamıştı. Pisagor, Dünya’nın şeklinin küreye benzediğini söyleyen ilk bilim insanıdır.

Aristo, gözlemleri sonucu Dünya’nın yuvarlak olduğunu savunmuş ve bu fikri Ay tutulması sırasında Dünya’nın Ay üzerine düşen yuvarlak gölgesine dayandırmıştır. Dünya’nın gölgesinin yuvarlak olduğunu fark eden Aristo, yalnızca yuvarlak bir cismin böyle bir gölge oluşturabileceğini belirtmiştir. Bu gözlemiyle Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. (Kanıtlar sunmuş)

Güneşin yüksekliği ve şehrin boylamını hesapladı. Güneşin hareketlerinden, mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi. Dünyanın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak buldu. (Bu konuda çalışma yapan Müslüman bilim adamı olarak  sorularda karşımıza çıkıyor)

İdrisi, Dünya’nın küre şeklinde olduğunu savunmuş ve çizdiği dünya haritası dönemin en iyi örneği kabul edilmiştir. Avrupalı kâşifler, özellikle Kolomb, onun haritalarından faydalanmıştır. Sebte’de doğan İdrisi, Sicilya Kraliyeti’nde coğrafya çalışmaları yapmış ve “Kitab-ül Ruceri” adlı önemli eserini krala ithaf etmiştir.

Kopernik, Dünya’nın ve gezegenlerin Güneş’in etrafında döndüğünü savunarak yeni astronominin temellerini atmıştır. Fikirlerini hayatının sonlarına doğru açıklamış, çünkü doğruluğundan tam emin olmamış ve o dönemin şartlarından çekinmiştir. O dönemde  Güneş sabit, Dünya ise düz kabul ediliyor, bu görüşe karşı çıkanlar cezalandırılıyordu.

Christopher Columbus, Dünya’nın yuvarlak olduğunu bilerek 1492’de batıya doğru yola çıkmış ve Hindistan’a ulaştığını sanarak Amerika’yı keşfetmiştir. Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtlamak için başladığı yere geri dönmeyi planlamış, ancak bunu başaramadan ölmüştür.

Macellan, dünyanın çevresini dolaşan ilk denizcidir. Bu seyahatleri sayesinde hem Dünya`nın yuvarlak olduğu ispatlanmış hem de Dünya`nın çevresinin uzunluğu belirlenmiştir.